Linguaviva’da bu yaz İtalya devlet okulları mimarlık sınavına hazırlık kursuna giden öğrencilerimiz Suna ve Yasemin’den mektup var. 🙂

 

“2 temmuz 2017 de Milano’ya geldik. Milano’nun merkezinde iki Türk birbirimizi bulduğumuzda bir aylık maceramız başlamıştı. 3 temmuz sabahı okulda buluştuk. Dersler başladı. Dersler matematik, fizik, çizim ve görselleştirme, mimarlık ve sanat tarihini içeriyordu. Dersler arasında bizi en çok zorlayan sanat tarihi oldu. 12. sınıfı tamamlamış Türk öğrenciler için matematik ve fizik derslerinin oldukça kolay geçiceğini söyleyebiliriz.

Dersler öğlen bittiği için bolca şehirde gezme ve etrafı keşfetme imkanı bulduk. Milano çok büyük bir şehir değil. Gideceğimiz yerlere yürüyerek gitmek gözüktüğünden kolay ve oldukça eğlenceli. Ara sokaklara girip muhteşem binalarla karşılaşabiliyoruz. Milano her geçen gün bizi daha çok büyülüyor. Boş zamanlarımızda Sempione parkında çimlerde oturup ders çalışmak oldukça eğlenceliydi.

Ayrıca Milano’daki sayısız müzeye kolayca gittik ve bizi en çok etkileyeni Duomo’ nun hemen yanında bulunan ve terasından Duomo’yu inceleyebileceğiniz Novecento müzesiydi. Burada muhteşem modern sanat tablolarının yanında yeni açılmış “New York New York” adlı bir sergi bulunuyor. Bu sergide çok farklı eserleri görme imkanımız oldu. Zor da olsa ingilizce sinemalara gidebilirsiniz (genelde haftada bir film oynuyor) ayrıca Avrupa’nın en büyük bale topluluklarından biri olan ve muhteşem bir salona sahip olan Alla Scalla Tiyatrosu’nda bale izleme imkanımız oldu. Şehirden biraz uzaklaşıp Como gölüne gittik. Trenle Como’ya varmak oldukça kısa sürüyor ve görmeye değer bir manzarası var. Son haftasonumuzda da Floransa’ya gitme imkanımız oldu. Kursta bolca bahsettiğimiz muhteşem Floransa duomosunu yani gerçek adıyla Santa Maria del Fiore’yi ve önündeki vaftizhane binasını gördük. Aynı zamanda Floransa’nın sembolü haline gelmiş Michelangelo’nun David heykelini görmeyi çok istiyorduk. İki saatlik bir sıradan sonra David’i görebildik.

İtalya’da gezmek oldukça eğlenceliydi peki acaba girmek için bu kadar çabaladığımız okul nasıldı? Yine son hafta Politecnico di Milano’ya gittik. Metroyla kampüse ulaşım oldukça kolay. Yeşil hatta Piola durağından iki dakika uzaklıkta. Maalesef bize kampüsü gezdirebilecek bir görevli yoktu. Ancak okulda Türk öğrenclerle karşılaştık. Bize okulu gezdirip sorularımızı cevapladılar. Aynı zamanda bize yaptıkları projeleri gösterdiler.

Bir aylık sürede Milano’da yaşama şansına sahip olmak bize çok şey kattı. Farklı bir ülkede yabancı bir şehirde yaşamanın sandığımız kadar zor olmadığını anladık. Eğer yurt dışında okuma hayaliniz varsa ve İtalya düşünüyorsanız Milano’yu hepinize tavsiye ederiz.”