Bize biraz kendinden bahsedebilir misin? Hangi üniversiteden bölümden ne zaman mezun oldun?

Ben Gökçe Kırımlı. Lise eğitimimi Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi’nde tamamladıktan sonra 2012’de Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünü kazandım, 2016 yılında mezun oldum.

Bu okulda ve bölümde master yapmaya nasıl karar verdin?

Şu anda Scuola Politecnica di Design SPD’de Food Design and Innovation bölümünde okuyorum. Mezun olduktan sonra 2016 yılında düzenlenen Tasarım Yarışması’nda aldığım derece sayesinde yurtdışı eğitim bursu kazandım. Bursu değerlendirmek için yurtdışındaki okulları incelerken internette bu bölüme denk geldim. Aslında aklımda özellikle gıda üzerine olacak diye bir düşüncem yoktu fakat incelediğimde program beni çok heyecanlandırdı. “Yapmak istediğim şey bu benim!” dedim.

Bölümle ilgili kısaca bilgi verebilir misin, eğitim şekli nasıl?

Food Design and Innovation; gıda araç gereçlerinin tasarımından (mutfaktaki her şey), ambalaj tasarımı, gıda etkinliklerinin tasarımı, yediğimiz endüstriyel gıdaların tasarımı (en güzel örnek Algida’nın dondurmaları) gibi bir çok alanı kapsıyor, şimdilik çok da keyifli.

Haftanın 3 günü, tüm gün ders var. Bunların bazıları uygulamalı dersler bazıları da ders işlenerek geçiyor. Okulda dersler modül modül işleniyor. Yani her ders bir modülü oluşturuyor ve her modül sonunda sunum, sınav yapılıyor.  Yani Türkiye’deki gibi belli bir dönemde sınav yok, her modül sonunda çalıştığınız grup ile birlikte not alıyorsunuz.

Eğitim süresince projeler yaptınız mı? Hangi firmalarla nasıl projeler yaptınız örnek verebilir misin?

Eğitim süresince şimdiye kadarki süreçte çeşitli projeler yaptık. Geçen ay Service Design dersinde bir proje yaptık. Şuanda da Food Design dersinde yemek artıkları üzerine bir proje yapıyoruz. Aynı zamanda PepsiCo için workshop yürütüyoruz. Workshopta “yeni bir içecek ve atıştırmalık” konsepti oluşturmamızı istediler. Proje çok keyifli geçiyor; birazı ambalaj tasarımı, birazı mutfakta yeni atıştırmalıklar yaparken…

Sınıfın nasıl, kaç kişi, hangi ülkelerden öğrenciler var? İtalyanlar ağırlıkta mı?

Sınıfım 33 kişilik internasyonel bir sınıf sınıf  ve sadece 4 kişi İtalyan. İtalyanlar dışında Tayvan, Tayland, Kolombiya, Peru, Meksika, Almanya, İspanya, Lübnan gibi dünyanın dört bir yanından öğrenci var… Hepimiz farklı kültürlerimizi paylaşmaktan büyük keyif alıyoruz.

Okulun fiziksel ortamı, çevresi nasıl, kampus yaşamı ile ilgili kısaca bilgi verebilir misin?

Okul Milano’nun dışında gibi gözükse de merkeze ve keyifli bölgelere oldukça yakın. Metroyla veya otobüsle ulaşımınızı rahatlıkla sağlayabiliyorsunuz.  Okuldaki dersler IULM Üniversitesi ile birlikte yürütülüyor. Bina da zaten IULM kampüslerinin yanında yer alıyor ve üniversitenin yemekhane, kütüphane gibi imkanlarından yararlanabiliyorsunuz.

SPD’nin içerisinde de birçok Mac bilgisayarların, çizim tabletlerinin bulunduğu sınıf bulunuyor. Ayrıca öğrenci numaranız ve şifrenizle okulun printer ve 3d printerlarını kullanabiliyorsunuz. Yani teknolojik anlamda da birçok imkan öğrencilere sunulmuş durumda.

İtalya’da öğrenci hayatı nasıl? Yaşadığın şehir ile ilgili yorumların nelerdir?

Ben daha önce de Erasmus öğrencisi olarak Cenova’da bulunmuştum. Bu yüzden bana İtalya’da yaşam çok yabancı değil. Zaten İtalyanların kültürleri, mutfakları bizimkine oldukça benziyor. Sanırım yemek açısından Avrupa’da yaşanılabilecek ülkeler arasında ilk sıralarda diyebiliriz. Fakat öğrenci için Milano biraz pahalı bir şehir.

Hangi semtte, ne tür bir konaklamada kalıyorsun? Okula ulaşımı nasıl sağlıyorsun? Gelecek öğrencilere konaklama tercihi konusunda neler tavsiye edersin?

Ben “De Angeli” bölgesinde 1 oda 1 salon bir evde tek başıma yaşıyorum. Evim metro istasyonuna da otobüs durağına da 3-4 dakika uzaklıkta, her yere çok rahat ulaşıyorum. Zaten Milano’da ulaşım çok rahat. Çünkü küçük bir şehir olmasına rağmen otobüs, tramvay, metro gibi birçok ulaşım imkanı bulunuyor. Okula da evimin yakınındaki otobüs durağından tek vasıta ile 15 dakikada ulaşabiliyorum.

Milano’da ev bulma dönemi gerçekten zor bir dönem. Emlakçılarla (İtalyanca konuşamıyorsanız) iletişim kurmak zor olabiliyor veya bulduğunuz ilan anında tutulabiliyor… Benim evi bulmam biraz şans eseri oldu, sokaklarda ilan görürüm belki diye dolaşırken bir emlakçının camında gördüm ilanı. Yani sitelerde bulamıyorsanız tek seçenek sokak sokak gezmek, emlakçıların camlarındaki ilanları incelemek… Kaldığım ev Türk Lirasına göre düşündüğümüzde biraz pahalı ama paylaşımlı evlerde kalan arkadaşlarımın çoğu da kaldıkları evlerde mutlu değiller ve çok da ucuza kalmıyorlar. Benim tavsiyem eğer imkanınız varsa ve sorun yaşamak istemiyorsanız tek kalmanız. Dil geliştirme konusuna gelince zaten istediğiniz zaman arkadaşlarınızla buluşup vakit geçirebiliyorsunuz…

İtalyanca öğrenme fırsatı yakaladın mı? Bu konuda İtalya’da eğitim almak isteyen kişilere ne önerirsin?

İtalya’da hemen hemen her okulun ücretsiz İtalyanca kursları oluyor. IULM Üniversitesi’nde de seviyenizi belirlemek için dil sınavına giriyorsunuz ve ücretsiz başlayabiliyorsunuz. Ben dönem başladığında Milano’ya geldiğim için başvuruları kaçırmışım fakat başvurular açılır açılmaz tekrar başvuracağım.

Bu okulu ve bölümü gelmek isteyen öğrencilere tavsiye eder misin?

Arkadaşlarımdan bazıları zaman zaman okuldan şikayet edebiliyor. Fakat ben okulun sağladığı imkanların yeterince iyi olduğunu düşünüyorum. Bazen 3 gün boyunca sabah 9.30 akşam 18.30 ders işlediğimiz için yakınıyor olsam da 4 günüm boş olduğu için mutluyum. Gezerek, sokakları, İtalyan kültürünü keşfederek vaktimi geçiriyorum. O zaman zaten kendinizi gerçekten İtalya’da hissedebiliyorsunuz.

Ayrıca derslere gelen profesörler işlerinde oldukça başarılı insanlar. Bir çoğuyla tanışmaktan, çalışmaktan keyif alıyorsunuz. Ben Endüstriyel Tasarım sonrasında tekrar “Product Design” gibi bir bölüme gelmediğim için çok mutluyum. Bazı dersler yine tasarım üzerine olsa da farklı bir alana yönelmek insanın ufkunu açıyor, farklı düşünmesini sağlıyor.