Politecnico di Milano Polidesign’da Yacht Design master programına giden öğrencimiz Alp Olguner sorularımızı yanıtladı. Deneyimlerini bizimle paylaştığı için Alp’e çok teşekkür ederiz. 🙂

Bize biraz kendinden bahsedebilir misin? Hangi üniversiteden bölümden ne zaman mezun oldun?

Bahçeşehir Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümünden 2017 yılında mezun oldum.

Bu okulda ve bölümde master yapmaya nasıl karar verdin?

Yat tasarımcısı olmak istiyordum. Bilgi birikimim olmasına rağmen çevre edinmek amacıyla bu okulu tercih ettim.

Bölümle ilgili kısaca bilgi verebilir misin, eğitim şekli nasıl?

Okuldaki öğretim görevlileri piyasada bilinen ve iş yapan insanlar olduklarından bilgileri ve deneyimleri yüksek. Dersler çoğunlukla teorik olarak işleniyor ve bu dönem içinde bazı tersane gezileri düzenleniyor. Yat tasarımı, multi-disiplinli bir iş olduğundan derslerin içerikleri her alana hitap ediyor. 1 senelik programda ilk 6 aylık dönem içinde yelkenli tekne ve motor yat diye iki ana ders bulunuyor ve bu derslere bağlı iki farklı grup ile çalışmalar yapılıyor. Dönem sonunda da dönem içinde yapılan çalışmalar bir sunu halinde teslim edilip notlanıyor. Okulun ikinci döneminde 3 aylık bir staj yapılarak, ilk dönemde öğrenilenler pekiştirilmesi sağlanıyor. İkinci dönemin kalan süresinde grup çalışmaları geliştirilerek yıl sonunda final sunumu yapılıp son not ile mezun olunuyor.

Eğitim süresince projeler yaptınız mı? Hangi firmalarla nasıl projeler yaptınız örnek verebilir misin?

Çalışmalar öğrenci grubu olarak yapıldı. Herhangi bir firmaya bağlı değildi. Sadece tekne parçaları üreten firmalardan bir takım teknik destek aldık.

Sınıfın nasıl, kaç kişi, hangi ülkelerden öğrenciler var? İtalyanlar ağırlıkta mı?

Bir dönem boyunca aynı sınıf ve öğrencilerle beraber eğitim görülüyor. Bizim sınıf mevcudu 29 kişiden oluşuyordu. Çoğunluğu İtalyan ve Türk öğrenciler oluşturuyor. Sayı vermek gerekirse 10 İtalyan, 6 Türk, geri kalanlar Alman, Polonyalı, Hintli, Kolombiyalı, Avustralyalı, İspanyol, Brazilyalı, Fransız, Yunanlı, Hollandalı, Lübnanlıdan oluşuyor. Hemen hemen her yaş grubundan öğrenci vardı. Yani emekliliği gelmiş adamdan yeni mezuna kadar herkes. İtalyanlarla arkadaşlık etmek ve onlarla bir kültürü paylaşmak güzel ama maalesef aynı şeyi çalışma adına söyleyemeyeceğim. Onlarla grup projesi yapmak yada yapamamak da denebilir, ve bir konuda uzlaşmak gerçekten çok zor. Hemen hemen  her şeye bilip bilmeden itiraz ediyorlar. Birde kendi aralarında toplanıp çok ciddi yüksek sesle tartışmaları sınıf içinde huzursuzluklara sebep oluyor.

Okulun fiziksel ortamı, çevresi nasıl, kampus yaşamı ile ilgili kısaca bilgi verebilir misin?

Politecnico’nun, Milano Bovisa bölgesinde çok büyük bir yerleşkesi var. Fakat okul büyük olmasına rağmen sadece sınıflardan ve atölyelerden oluşmakta. Spor, yemekhane, kafe vs. gibi tesisler olmadığından kampüs yaşamı yok denebilir. Bovisanın çevresinde öğrencilere hizmet ( fotokopi, yemek…) veren birkaç yerin dışınca Milano dan bağımsız kural tanımaz insanlara ve evsizlere yuva olan bir getto diyebiliriz. Bir kaç pratik ders için Como gölünün bir ayağı olan Lecco bölgesindeki Politecnico’nun kampüsüne gittik. Kampüs yeni ve gölün kıyısında muhteşem bir manzaraya sahip, olmasına rağmen denizle ilgili olan bu master kursunu, Bovisa gibi sudan uzak bir kara parçasında yapıyor olmasalardı keşke.

İtalya’da öğrenci hayatı nasıl? Yaşadığın şehir ile ilgili yorumların nelerdir?

Milano birçok farklı ülkelerden ve kültürlerden olan insanların yaşadığı bir yer. Bu bakımdan yabancı insanlarla tanışmak, anlaşmak güzel. İlk 3 ay Milanonun merkezinde, son 3 ay ise CityLife denilen Milanonun yeni yerleşim yerinde yaşadım. Ve deneyimlerime göre merkeze uzak olmasına rağmen CityLife bölgesi çok daha güzel ve huzurlu.

Hangi semtte, ne tür bir konaklamada kalıyorsun? Okula ulaşımı nasıl sağlıyorsun? Gelecek öğrencilere konaklama tercihi konusunda neler tavsiye edersin?

Milano da kalmak için tercih her zaman şehri çevreleyen otoban çemberinin içinde kalmaktır. Ve benim okulum için en ideal bölge Sempione/Domodossola bölgesidir. Milano da ulaşım rahat olduğudan bir yerlere uzak olmak çok sorun olmuyor. Şehir düzayak olduğundan yürümekte bir tercih tabii. Milano içi ulaşımların tümü ATM denilen ulaştırma firması tarafından sağlanıyor. 26yaş altı öğrenciler için aylık 25 euroya ATMnin ulaşım kartını alarak Bovisa dahil her yere gidilebiliyor.

İtalyanca öğrenme fırsatı yakaladın mı? Bu konuda İtalya’da eğitim almak isteyen kişilere ne önerirsin?

Milano gibi bir şehirde pek İtalyanca konuşmaya gerek kalmıyor. Çoğunluk İngilizce biliyor. Bilmeyen bile anlayıp yardımcı oluyor. Sadece temel İtalyanca yeterli. Kulak dolgunluğu ve birazda cevvallikle yaşamını sürdürebilecek İtalyancayı zamanla kapmış oluyorsun.

Bu okulu ve bölümü gelmek isteyen öğrencilere tavsiye eder misin?

Ederim fakat tüm bunların bilincinde olarak gelmesi gerekiyor. Ve şunu da belirtmek isterim ki bu bölüme tasarımdan, mühendislikten ve mimarlarlıktan mezun olan öğrencileri seçiyorlar. Fakat her yerde olduğu gibi sadece title için gelen işin sırf havasında olan mühendislikten veya tasarımdan mezun olmuş ama işinden bir haber öğrenciler de yer alıyor. Ve bunun gibi insanlar bir yıl boyunca aynı proje üstünde çalışacağın ekibin içinde yer alarak seni ve senin çevrendekileri sinir sahibi yapıyor. Ve lütfen bu bölüme gidecek öğrencilere (mühendis tasarımcı fark etmez) Rhino, Autocad gibi 3D modelleme programlarını, bilmiyorlarsa bile üşenmeyip öğrenip gitmelerini tavsiye edin.