Bize biraz kendinden bahsedebilir misin? Hangi üniversiteden bölümden ne zaman mezun oldun?

Merhaba, ben Emir. Yeditepe Üniversitesi Mimarlık bölümünden 2014’te mezun oldum. Mezun olduktan sonra bir süre ofislerde olmak üzere çoğunlukla freelance çalıştım.

Bu okulda ve bölümde master yapmaya nasıl karar verdin?

Mezuniyetimden sonra iç tasarıma daha fazla ilgi duymaya başlamıştım. Severek çalışabileceğim alanın burası olduğuna karar verdim. Fikirlerimi ve çalışmalarımı daha rahat ifade edebilmek için de 3D çizim teknikleri ve render sürecinde kendimi elimden geldiğince geliştirmeye çalıştım. Fakat iç mimarlık eğitimi almadığım için zamanla birşeylerin eksik olduğunu düşünmeye başladım. Bu noktada benim için en iyi çözüm iç tasarım üzerine yüksek lisans yapmaktı. Bir süre araştırma yaptım ve İtalya’nın bunun için en uygun yer olduğuna karar verdim. Üniversite süresince de DomusAcademy’i hep duyar ve bilirdik bu yüzden ilk aklıma gelen okul oldu. Ardından Türkiye  temsilcisi olduğunu öğrendiğim Vera Eğitim ile iletişime geçtim ve süreç başladı.

Bölümle ilgili kısaca bilgi verebilir misin, eğitim şekli nasıl?

InteriorandLiving Design bölümündeyim. 1 senelik bir yüksek lisan programı. Eğitim sistemi bildiğimiz klasik sistemden çok farklı. Fakat pozitif yönde. Elbette dersleri geçebilmek için belli şartlar var fakat hiçbir projede geçme/kalma veya not kaygısı yaşamadım. Okul bir şekilde bunu çok iyi sağlayabilmiş durumda. İhtiyacımız olan her konuda bugüne kadar hep yardımcı oldular. 3 proje yaptık şuana kadar, şimdi de son projemizdeyiz. Genelde proje süreci lectures/konferanslar ve workshoplardan oluşuyor. Her projede yürütücüler hep sektörde aktif, tanınan ve başarılı kişilerden oluşuyordu. Aynı şekilde konferanslar için de yine sektörden aktif ve tanınan kişiler seçiliyor.

Eğitim süresince projeler yaptınız mı? Hangi firmalarla nasıl projeler yaptınız örnek verebilir misin?

Projelerde genel bir başlık oluyor fakat çoğunlukla alt başlık grupların seçimlerine, tercihlerine ve hayal güçlerine bırakılıyor. İlk projemiz gelecek hakkında ‘Envisioning’ / ‘öngörü’ üzerineydi ve proje yürütücümüz ünlü bir İtalyan tasarımcı olan Laura Polinoro’ydu. Otizmli bireyler için kamusal alanlarda kendilerini daha rahat ifade edebilecekleri çözümler üzerinde çalıştık. İkinci projemizde özellikle daktiloları ile ünlü İtalyan firması Olivetti ile çalıştık. Muazzam bir kültürel mirasları var ve bunu koruyabilmek adına ArchivioStoricoOlivetti adında bir arşive sahipler. Burayı insanlarla buluşturmak adına bir tasarım istediler. Üçüncü projede yine bir İtalyan firması olan Tucano ile çalıştık. Ürünlerini sergileyebilecekleri bir pop-upstore ve ürünleri için paket tasarımları istediler. Son projede de yine çok ünlü olan bir İtalyan firması Kartell ile çalışıyoruz. Konumuz ise ViaTurati’de bulunan flagshipyadaScalo’daki mağazalarını tamamen yeniden tasarlamak. Bu arada projerlerde ana projeler hariç diğerlerinde başka branştan öğrencilerle birlikte çalışma imkanı buluyoruz. Grupları farklı meslekten öğrencileri bir araya getirerek oluşturuyorlar. Buda benim için çok yeni fakat aynı zamanda çok güzel bir deneyimdi.

Sınıfın nasıl, kaç kişi, hangi ülkelerden öğrenciler var? İtalyanlar ağırlıkta mı?

Eylül girişli olarak yaklaşık 40 kişiyiz. İtalyan öğrenciler iki kişi. Benimle birlikte 3 Türk öğrenci var. Başlıca Hindistan’dan, Çin’den, Tayland’dan, Tayvan’dan, Sırbistan’dan, Çek Cumhuriyeti’nden ve Abd’den öğrenciler mevcut.

Okulun fiziksel ortamı, çevresi nasıl, kampüs yaşamı ile ilgili kısaca bilgi verebilir misin?

Okulun konumu Navigli bölgesinde olduğu için bana göre gayet iyi. Metro ve diğer toplu taşıma noktalarına yakın. Kampüs yeterli büyüklükte ve yeşil alan barındırıyor. İçerisinde kırtasiye alışverişlerini yapabildiğimiz bir mağaza, çok kapsamlı ve gerekli olan her şeyin bulunduğu profesyonel bir atölye ve uygun fiyata öğünlerimizi yiyebildiğimiz bir yemek alanı mevcut. Bunların haricinde elbette kütüphane, çalışma odaları vb. olanaklar mevcut.

İtalya’da öğrenci hayatı nasıl? Yaşadığın şehir ile ilgili yorumların nelerdir?

Milano’ da öğrenci hayatı çok keyifli ve eğitici. Hem çok canlı, hem diğer şehirlere göre daha genç nüfusa sahip merkezi bir yer. Özellikle kendi bölümüm adına her hafta düzenli ziyaret ettiğim, bana ilham kaynağı olan showroomlar, fuarlar, sergi alanları vs. her şey mevut. Nisan ayında dünyanın en prestijli tasarım fuarı olan Milan Design Week başlıyor. Salona del Mobile ve Fuorisalone olmak üzere iki ayrı ve büyük etkinlik gerçekleştirilecek. Hatta benimde burada tasarladığım ve ürettiğim bir ürünüm Milano Tasarım Haftası kapsamında Fuorisalone’de sergilenecek.

Hangi semtte, ne tür bir konaklamada kalıyorsun? Okula ulaşımı nasıl sağlıyorsun? Gelecek öğrencilere konaklama tercihi konusunda neler tavsiye edersin?

Navigli bölgesinde Ripadi Porta Ticinese’de konaklıyorum. Okula 10-15 dk yürüyüş mesafesinde. Toplu taşıma açısından metro ve tramvaya yakın olduğu için çok avantajlı. Aynı zamanda birçok restoran ve kafenin bulunduğu çok hareketli, genç nüfusun yoğun olduğu bir bölge. Ancak yoğun talep olduğu için ev araştırmalarına buraya gelmeden başlamalarını tavsiye ederim.

İtalyanca öğrenme fırsatı yakaladın mı? Bu konuda İtalya’da eğitim almak isteyen kişilere ne önerirsin?

Okul bu konuda bizlere ücretsiz kurs imkanı sundu ancak ben yoğunolduğum için katılamadım.Okul döneminden önce İtalyanca çalışmalarına başlamıştım. Bu sayede öğrendiklerimi gün içerisinde elimden geldiğince kullanmaya çalışarak ilerlettim. Fakat hala pratiğe ihtiyacım var, bunu da staj döneminde yapabileceğimi umuyorum.Planlayanlar için İtalya’ya gelmeden önce bu konuda temel seviye eğitim almış olmalarını öneririm

Bu okulu ve bölümü gelmek isteyen öğrencilere tavsiye eder misin?

Evet, tavsiye ederim. Ben bu süreç dahilinde istediğim hedefe  ulaştığıma inanıyorum. Okulun Eğitim sistemi ve yaptığımız projelerin bana çok katkısı oldu. Özellikle her projede sektörden birileriyle iletişim kurmak tasarım düşüncemi etkileyen en önemli unsure oldu.