Geçtiğimiz sene Ocak ayında Domus Academy’de Product Design master programına başlayan ve başarı ile mezun olan öğrencimiz Arman Göksan okulla ve bölümle ilgili sorularımızı yanıtladı. Kendisine yorumları için çok teşekkür ederiz. 🙂

Bize biraz kendinden bahsedebilir misin? Hangi üniversiteden bölümden ne zaman mezun oldun?

Merhaba ismim Arman Göksan. 1993 doğumluyum,  İstanbul Arel Üniversitesi – Endüstri ürünleri tasarımı bölümünden 2015 yılında mezun oldum.

Bu okulda ve bölümde master yapmaya nasıl karar verdin?

Domus Academy her zaman aklımın bir kenarında olan bir okuldu. En başta iş tecrübesi edinip yüksek lisansa öyle başvuru yapmak vardı aklımda. Geçtiğimiz sene Ocak ayında başlayan master programı için başvuru yaptım ve kabul aldım.

Bölümle ilgili kısaca bilgi verebilir misin, eğitim şekli nasıl?

Domus Academy’de Master in Product Design bölümünde bir sene boyunca çok yoğun bir eğitim aldım. Yoğunluğumun sebebini şöyle açıklıyım. Sabah 9.00′ da girdiğiniz dersten akşam 19.00 gibi çıkıyorsunuz ve yarına yetiştirmeniz gereken sunumlar veya çizimler oluyor. Okul sizi sürekli yeni bir şeyler öğrenmeye ve elinizden gelenin fazlasını yapmaya yönlendiriyor. Bir sene kesintisiz olarak bu tempoda oluyorsunuz.

Eğitim süresince projeler yaptınız mı? Hangi firmalarla nasıl projeler yaptınız örnek verebilir misin?

Eğitim sistemi 2 aylık worhshoplar şeklinde uygulanıyor. Workshoplarda bireysel çalışmıyorsunuz, farklı bölümerden öğrencileri bir grupta birleştiriyolar. Dolayısıyla takım çalışmasına yatkınlığınız önemli oluyor. İlk haftalar sizden briefle ilgili araştırma sunumu yapmanız beklenirken bir yandan da derslere girip çıkıyorsunuz. Her workshop farklı bir veya birkaç şirket işbirliğiyle yürütülüyor. Benim ilk workshopum Atina’da bir müze işbirliğiyle yürütüldü. Hediyelik eşya tasarımı istiyorlardı. Böyle söyleyince kulağa çok yüzeysel geldiğinin farkındayım, bana da öyle gelmişti. Dolayısıyla ilk önermem ışıklı kitap ayracı gibi birşeydi. İki ay sonunda ise müzeye sunduğumuz ürün 120 euroluk bronz bir kalemdi.

Sınıfın nasıl, kaç kişi, hangi ülkelerden öğrenciler var? İtalyanlar ağırlıkta mı?

Sınıfım 12 kişiydi. Hemen hemen her milletten insan bulabiliyorsunuz. Kolombiya, Hindistan, Amerika, Türkiye, İtalya, Tayland, Çin ve Almanya… Okulun uluslararası isminden kaynaklı sınıfımdakilerin hepsi birbirinden yetenekli, öğrenmeyi ve paylaşmayı seven insanlardı.

Okulun fiziksel ortamı, çevresi nasıl, kampus yaşamı ile ilgili kısaca bilgi verebilir misin?

Domus Academy, Naba Üniversitesi kampüsünün içerisinde ayrılmış bir bina olarak hizmet veriyor. Tabela koymasalar da binanın modern mimarisinden anlayabiliyorsunuz orası olduğunu. Konum olarak ise epey merkezi bir yerde, her türlü ulaşım aracına kolayca ulaşabiliyorsunuz, onun yanı sıra okul ve çevresinde genellikle öğrencilerin kaldığı evler var.

İtalya’da öğrenci hayatı nasıl? Yaşadığın şehir ile ilgili yorumların nelerdir?

İtalya olarak genelleyemem fakat Milano da sokakta İtalyancadan çok İngilizce konuşulduğunu duyabilirsiniz. Genellikle genç nüfusun hakim olduğu bir şehir, sosyal hayat çok aktif. Fakat açıkça söyleyebilirim ki burada yaşamak biraz masraflı 🙂

Hangi semtte, ne tür bir konaklamada kalıyorsun? Okula ulaşımı nasıl sağlıyorsun? Gelecek öğrencilere konaklama tercihi konusunda neler tavsiye edersin?

Milonada Navigli bölgesinde kalıyorum. Okula ulaşımım yürüyerek 7-8 dakikayı geçmiyor. Bu, henüz buraya gelmeden aldığım bir karardı. Ve iyiki de böyle yapmışım diyorum. Gelecek öğrencilere de tavsiyem kesinlikle 100-150 Euro fazla bütçe ayırıp okula yakın bir ev bulmaları olacaktır.

İtalyanca öğrenme fırsatı yakaladın mı? Bu konuda İtalya’da eğitim almak isteyen kişilere ne önerirsin?

Evet ilk geldiğimde bir İtalyanca kursuna yazıldım. Fakat okulumun yoğunluğunun üstüne akşam bir de İtalyanca dersine girmeye pek hal kalmıyor. Birkaç arkadaş beraber yazılmıştık, hepimiz 2 hafta sonunda pes ettik 🙂

Bu okulu ve bölümü gelmek isteyen öğrencilere tavsiye eder misin?

Domus Academy’de eğitimi kesinlikle tavsiye ediyorum. Bir şeyler öğrenmeye ne kadar açıksanız okulun size verdiklerinden o kadar faydalanabiliyorsunuz. Ürün tasarımı Türkiye’de teknik üniversiteler ve sanat okulları arasında paylaşılıyor. Bu okulda ise iki eğitim şekli çok güzel bir şekilde harmanlanarak size sunuluyor. Dolayısıyla elinize kalemi aldığınızda hem özgür çalışabiliyor hem de yaptığınız çizimin üretim sürecini gözünüzün önünden geçirebiliyorsunuz.  Ve şu anda sektörde tasarımcılardan beklenen de tam olarak bu. 🙂